• Mysterious Midnight Notes: A Dormitory Treasure Hunt

  • 2025/01/13
  • 再生時間: 14 分
  • ポッドキャスト

Mysterious Midnight Notes: A Dormitory Treasure Hunt

  • サマリー

  • Fluent Fiction - Turkish: Mysterious Midnight Notes: A Dormitory Treasure Hunt Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:fluentfiction.com/tr/episode/2025-01-13-23-34-02-tr Story Transcript:Tr: Karanlık kış geceleri, Boğaziçi Üniversitesi yurdunda bir sessizliği örtüyordu.En: Dark winter nights enveloped a silence at Boğaziçi Üniversitesi dormitory.Tr: Kemal, dar koridorlarda yankılanan ayak seslerini dinlerken düşündü.En: Kemal thought to himself while listening to the echoing footsteps in the narrow corridors.Tr: Derya yan tarafta ders çalışıyordu, popüler elektronik müzik hafifçe arka planda çalıyordu.En: Derya was studying next door, with popular electronic music playing softly in the background.Tr: "Derya," dedi Kemal, pencerenin önüne doğru eğilerek.En: "Derya," said Kemal, leaning toward the window.Tr: "Bu notlar çok tuhaf.En: "These notes are very strange.Tr: Kim bıraktı bunları?"En: Who left them?"Tr: Derya, kitaplarına gömülmüştü.En: Derya was buried in her books.Tr: "Bilmiyorum Kemal, ama yarın sınavımız var.En: "I don't know, Kemal, but we have an exam tomorrow.Tr: Odaklanmalıyız," dedi.En: We should focus," she said.Tr: Kemal ince kağıt parçasına tekrar baktı.En: Kemal looked at the thin piece of paper again.Tr: Üzerinde kaotik bir dille yazılmış birkaç cümle vardı: "Gece yarısı, yalnız ışıklar."En: It had a few sentences written in a chaotic language: "Midnight, lonely lights."Tr: Bu gizemli notlardan biri daha.En: Another of those mysterious notes.Tr: "Bunları çözmeliyiz.En: "We need to solve them.Tr: Belki de bu bir hazine avıdır," dedi Kemal, gözleri parlayarak.En: Maybe it's a treasure hunt," said Kemal, his eyes sparkling.Tr: Derya iç çekti, ama Kemal'in kararlılığının farkındaydı.En: Derya sighed but was aware of Kemal's determination.Tr: "Tamam, tamam.En: "Okay, okay.Tr: Ama sadece bu gece," dedi endişeyle.En: But just for tonight," she said anxiously.Tr: O gece, Kemal ve Derya notların peşine düştüler.En: That night, Kemal and Derya went after the notes.Tr: Yurdun her köşesini aradılar.En: They searched every corner of the dormitory.Tr: Soğuk hava pencerelerden içeri sızarken, ay ışığı karla kaplı bahçeye yansıyordu.En: As cold air seeped in through the windows, the moonlight was reflected on the snow-covered garden.Tr: Saat gece yarısına yaklaşırken, son not onları yurdun eski kanadının karanlık bir köşesine götürdü.En: As midnight approached, the last note led them to a dark corner of the old wing of the dormitory.Tr: Derya, kalbinin hızla çarptığını hissetti.En: Derya felt her heart beating fast.Tr: "Bu çok saçma, Kemal," diye fısıldadı.En: "This is so ridiculous, Kemal," she whispered.Tr: Ama ikisi de geri dönmedi.En: But neither of them turned back.Tr: Eski bir kapıyı açtıklarında, karşılarında utangaç genç bir kız buldular.En: When they opened an old door, they found a shy young girl in front of them.Tr: Elinde kağıtlar ve bir kalem vardı.En: She had papers and a pen in her hand.Tr: "Merhaba," dedi kız, şaşırmış bir halde.En: "Hello," said the girl, looking surprised.Tr: "Ben Esra.En: "I'm Esra.Tr: Şiir kulübü kuruyorum.En: I'm starting a poetry club.Tr: Bu şekilde insanları çekmek istedim."En: I wanted to attract people this way."Tr: Kemal ve Derya ona katıldı.En: Kemal and Derya joined her.Tr: O gece, gizemli notların arkasındaki hikayeyi öğrendiler.En: That night, they learned the story behind the mysterious notes.Tr: Kemal, bu deneyimle yeni bir şey fark etti: merakını sorumluluklarıyla dengelemek zorundaydı.En: With this experience, Kemal realized something new: he had to balance his curiosity with his responsibilities.Tr: Ve yaratıcı ifadenin güzelliğini takdir etti.En: And he appreciated the beauty of creative expression.Tr: Ertesi gün, kar yağıyordu.En: The next day, it was snowing.Tr: Kemal ve Derya yurt odasına döndüğünde, odada başka bir sessiz huzur vardı.En: When Kemal and Derya returned to the dorm room, there was a different silent peace in the room.Tr: Kemal notları toplarken, Derya kitaplarına geri döndü.En: As Kemal gathered the notes, Derya went back to her books.Tr: Bu kez sadece yüzünde hafif bir gülümseme vardı.En: This time, there was a slight smile on her face. Vocabulary Words:enveloped: örtüyorducorridors: koridorlardaechoing: yankılananleaning: eğilereknotes: notlarchaotic: kaotiktreasure: hazinehunt: avıseeped: sızarkenreflected: yansıyorduapproached: yaklaşırkenwhispered: fısıldadıshy: utangaçattract: çekmekappreciated: takdir ettibeauty: güzelliğinicreative: yaratıcıbalance: dengelemekresponsibilities: sorumluluklarıylacuriosity: merakınıdetermination: kararlılığınınanxiously: endişeylechaotic: kaotikdormitory: yurdundanarrow: darpapers: kağıtlarfocused: odaklanmalıyızexperience: deneyimlesparkling: ...
    続きを読む 一部表示

あらすじ・解説

Fluent Fiction - Turkish: Mysterious Midnight Notes: A Dormitory Treasure Hunt Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:fluentfiction.com/tr/episode/2025-01-13-23-34-02-tr Story Transcript:Tr: Karanlık kış geceleri, Boğaziçi Üniversitesi yurdunda bir sessizliği örtüyordu.En: Dark winter nights enveloped a silence at Boğaziçi Üniversitesi dormitory.Tr: Kemal, dar koridorlarda yankılanan ayak seslerini dinlerken düşündü.En: Kemal thought to himself while listening to the echoing footsteps in the narrow corridors.Tr: Derya yan tarafta ders çalışıyordu, popüler elektronik müzik hafifçe arka planda çalıyordu.En: Derya was studying next door, with popular electronic music playing softly in the background.Tr: "Derya," dedi Kemal, pencerenin önüne doğru eğilerek.En: "Derya," said Kemal, leaning toward the window.Tr: "Bu notlar çok tuhaf.En: "These notes are very strange.Tr: Kim bıraktı bunları?"En: Who left them?"Tr: Derya, kitaplarına gömülmüştü.En: Derya was buried in her books.Tr: "Bilmiyorum Kemal, ama yarın sınavımız var.En: "I don't know, Kemal, but we have an exam tomorrow.Tr: Odaklanmalıyız," dedi.En: We should focus," she said.Tr: Kemal ince kağıt parçasına tekrar baktı.En: Kemal looked at the thin piece of paper again.Tr: Üzerinde kaotik bir dille yazılmış birkaç cümle vardı: "Gece yarısı, yalnız ışıklar."En: It had a few sentences written in a chaotic language: "Midnight, lonely lights."Tr: Bu gizemli notlardan biri daha.En: Another of those mysterious notes.Tr: "Bunları çözmeliyiz.En: "We need to solve them.Tr: Belki de bu bir hazine avıdır," dedi Kemal, gözleri parlayarak.En: Maybe it's a treasure hunt," said Kemal, his eyes sparkling.Tr: Derya iç çekti, ama Kemal'in kararlılığının farkındaydı.En: Derya sighed but was aware of Kemal's determination.Tr: "Tamam, tamam.En: "Okay, okay.Tr: Ama sadece bu gece," dedi endişeyle.En: But just for tonight," she said anxiously.Tr: O gece, Kemal ve Derya notların peşine düştüler.En: That night, Kemal and Derya went after the notes.Tr: Yurdun her köşesini aradılar.En: They searched every corner of the dormitory.Tr: Soğuk hava pencerelerden içeri sızarken, ay ışığı karla kaplı bahçeye yansıyordu.En: As cold air seeped in through the windows, the moonlight was reflected on the snow-covered garden.Tr: Saat gece yarısına yaklaşırken, son not onları yurdun eski kanadının karanlık bir köşesine götürdü.En: As midnight approached, the last note led them to a dark corner of the old wing of the dormitory.Tr: Derya, kalbinin hızla çarptığını hissetti.En: Derya felt her heart beating fast.Tr: "Bu çok saçma, Kemal," diye fısıldadı.En: "This is so ridiculous, Kemal," she whispered.Tr: Ama ikisi de geri dönmedi.En: But neither of them turned back.Tr: Eski bir kapıyı açtıklarında, karşılarında utangaç genç bir kız buldular.En: When they opened an old door, they found a shy young girl in front of them.Tr: Elinde kağıtlar ve bir kalem vardı.En: She had papers and a pen in her hand.Tr: "Merhaba," dedi kız, şaşırmış bir halde.En: "Hello," said the girl, looking surprised.Tr: "Ben Esra.En: "I'm Esra.Tr: Şiir kulübü kuruyorum.En: I'm starting a poetry club.Tr: Bu şekilde insanları çekmek istedim."En: I wanted to attract people this way."Tr: Kemal ve Derya ona katıldı.En: Kemal and Derya joined her.Tr: O gece, gizemli notların arkasındaki hikayeyi öğrendiler.En: That night, they learned the story behind the mysterious notes.Tr: Kemal, bu deneyimle yeni bir şey fark etti: merakını sorumluluklarıyla dengelemek zorundaydı.En: With this experience, Kemal realized something new: he had to balance his curiosity with his responsibilities.Tr: Ve yaratıcı ifadenin güzelliğini takdir etti.En: And he appreciated the beauty of creative expression.Tr: Ertesi gün, kar yağıyordu.En: The next day, it was snowing.Tr: Kemal ve Derya yurt odasına döndüğünde, odada başka bir sessiz huzur vardı.En: When Kemal and Derya returned to the dorm room, there was a different silent peace in the room.Tr: Kemal notları toplarken, Derya kitaplarına geri döndü.En: As Kemal gathered the notes, Derya went back to her books.Tr: Bu kez sadece yüzünde hafif bir gülümseme vardı.En: This time, there was a slight smile on her face. Vocabulary Words:enveloped: örtüyorducorridors: koridorlardaechoing: yankılananleaning: eğilereknotes: notlarchaotic: kaotiktreasure: hazinehunt: avıseeped: sızarkenreflected: yansıyorduapproached: yaklaşırkenwhispered: fısıldadıshy: utangaçattract: çekmekappreciated: takdir ettibeauty: güzelliğinicreative: yaratıcıbalance: dengelemekresponsibilities: sorumluluklarıylacuriosity: merakınıdetermination: kararlılığınınanxiously: endişeylechaotic: kaotikdormitory: yurdundanarrow: darpapers: kağıtlarfocused: odaklanmalıyızexperience: deneyimlesparkling: ...

Mysterious Midnight Notes: A Dormitory Treasure Huntに寄せられたリスナーの声

カスタマーレビュー:以下のタブを選択することで、他のサイトのレビューをご覧になれます。